YUSUF YAVUZ YAZDI:FİRDEVS BEY’İN DERVİŞHANESİ NEDEN YOK OLDU?
Mimar Sinan’ın inşa ettiği camiler arasında gösterilen Isparta’daki Firdevs Bey Camii’nin günümüze ulaşmayan derviş hanesi, Anadolu coğrafyasındaki yüzlerce yıllık siyasi çekişmelerin ve isyanların öyküsüne de ışık tutuyor…
Isparta’nın önemli tarihi miraslarından biri olan 16. Yüzyıldan kalma Firdevs Bey Camii, Mimar Sinan’ın eserleri arasında sayılmasından dolayı halk arasında ‘Mimar Sinan Camii’ olarak anılıyor. Mimar Sinan Caddesi’nde bulunan caminin banisi, 16 yüzyılın ikinci yarısında Teke ve Hamid sancaklarında yöneticilik yapmış olan Firdevs Bey’dir. Caminin yapım tarihi konusunda 1561 ila 1569-70 tarihleri verilirken tarihi camiyi asıl önemli kılan ayrıntılardan biri de yapımı sırasında cami müştemilatının bir bedesten ve derviş zaviyesi de içerdiği bilgisidir. Firdevs Bey’in adını taşıyan bedesten günümüze ulaşmış durumda ve halen amacına uygun olarak kullanılırken, derviş zaviyesinin (tekke) hiçbir izi bulunamamıştır.
Günümüzde kent halkı için buluşma yeri olmayı sürdüren küçük bir meydana bakan Firdevs Bey Camiinin dervişhanesi bugüne ulaşmamış olsa da bedesteni, arastası ve her zaman etrafında toplanıp sosyalleşen insanlarla mimari mekân, ibadethane, insan ve kent ilişkisinin canlı örneklerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Banisi olan Firdevs Bey’in, cami aşevinden yoksullara dağıtılan helvada baldan başka bir şey kullanılmaması konusunda bir vasiyet bıraktığı söylenir. Tarihi yapının önünde her Ramazan ayında baldan yapılmasa da koca kazanlarla irmik helvası satılması, ücretsiz değil, parayla, bal ile değiş şekerle olsa da eski bir geleneğin sessiz sedasız yaşatıldığına işaret eder.