YUSUF YAVUZ YAZDI: PÜRENİM SÜPÜRGE SAÇLI SEVGİLİM....
“Ah Pürenim… Akıl çelen güzelim… Gerdanına dizilmiş pembe çiçeklerden yayılan o büyüleyici kokunu ilk o gün içime çekmiştim. İlk kez o gün dokunmuştum, bakmaya doyamadığım gövdene. Aklımı ilk kez orada düşürmüştüm, süpürge saçlarından, eteklerine. Vadinin koynundan yavaş yavaş ormana yayılan o ince sis gibi ruhuma sinmiş, sonra da içimde öylece kalmıştın…”
Kışın bu en sert ve soğuk günlerinde size her yıl bu mevsimde aklımı çelen bir güzeli anlatmak istiyorum…
Pürenim, süpürge saçlı sevdiğim…
Kavurucu yazı sıcaklarının ardından başlayan güz yağmurlarıyla yıl boyu narin, kırılgan gövdesiyle ormanın kıyısındaki kayalıkların üzerine oturup öylece ayaklarını boşluğa sarkıtan, sessiz, dingin ama bir sabah önünden geçerken bürünüverdiği şeker pembesi giysileriyle insanın aklını çelen güzelim.
Her sonbahar yağmurlarının ardından aklıma düşen, her defasında yolumu değiştirip her yere oturduğu o yamacın önünden geçişim, ama her defasında onu göremeyişimi düşündükçe deli oluyorum.