Doğal olmayan bu felaketin sorumlusu 10 yıldır denetim görevini yapmayan idarecilerdir!

Isparta Yeşilyurt köyünde mermer ocağının tetiklediği heyelanın asıl sorumluları, yaklaşık 10 yıldır bu bölgedeki mermer ocaklarında gerekli denetimleri yapmayan, usulsüz tutanaklar tutan ve devleti, yargıyı yanıltma yoluna giden idarecilerdir...

Yöre halkının mermer ocaklarıyla ilgili yaptığı şikayetlerde, orman arazilerindeki izinli pasa döküm sahalarında izin sahasının dışına çıkıldığı tespit edilmiş, Sütçüler Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma aşamasında görevini yapmayan ya da eksik yapan sorumlular hakkında Isparta Valiliği'nden soruşturma izni istenmiş, ancak valilik kamu görevlileri soruşturma izni vermemiştir.

Kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermeyen Isparta Valiliği'nin 15 Ağustos 2014 tarihli kararına vatandaşların yaptığı itiraz sonucunda Antalya Bölge İdare Mahkemesi valiliğin kararını hukuka aykırı bularak somut delillere dayalı şikayetlere rağmen görevini yapmayan kamu görevlilerinin çevre katliamına neden olduklarına işaret ederek soruşturma izni verilmesine hükmetmişti.

Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nin 4 Kasım 2014 tarihli kararında, bölgede geriye dönüşü olmayan tahribatlar meydana getirdiği vurgulanarak, "bu konuda kurumları harekete geçirmek gerekli tedbirlerin alınması ve cezai müeyyideler uygulanması amacıyla şikayet dilekçesi verilmesine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı, duyarsız kalındığı veya geç harekete geçildiği, doğal yaşamın olumsuz etkilendiği, geriye dönüşü olmayan tahribatlar meydana geldiği, isnat edilen suçtan dolayı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlık soruşturması yapılmasını gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından itirazın kabulüne ve ilgililer hakkında soruşturma izni verilmesine" ifadelerine yer verilmişti.

Ayrıca bugün mermer ocağının atık dağları yüzünden heyelan yaşanan Yeşilyurt köyündeki 134 nolu orman bölmesi ile yine aynı ruhsat sahasının doğu kısmında yer alan 136 ve 169 nolu bölmelerde sınır aşımı olduğuna yönelik tespit tutanaklarına rağmen başta Sütçüler Orman İşletme Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurumlar adım adım gelen bu yıkımın zeminini hazırladı.

Yetmedi, Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nin ardından bir de Konya Bölge İdare Mahkemesi Isparta Valiliği'nin Yeşilyurt ve Çandır köylerindeki mermer ocaklarında denetim görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerine soruşturma izni vermemesini yanlış bulan karara imza attı. 15 Şubat 2017 tarihli kararında, mahkeme, bugün heyelana neden olan mermer ocağının ruhsat sahibi Özçınar firmasının firmanın ormana yönelik tecavüz fiilleri hakkında zamanında işlem yapılmadığı ya da eksik yapıldığının altını çizerek sorumlular hakkında Isparta Valiliği'nin soruşturma izni vermesine hükmetti.

Peki sonuç ne oldu? Isparta Valiliği sürekli olarak Sütçüler ilçesindeki mermerci katliamına seyirci kalan kamu görevlilerinin dosyasını sümen altı etti, soruşturma izni verilmedi, sorumlular yargılanmadı.

2011 yılında ÇED Gerekli Değildir kararı verilen mermer ocağı, çevresinde ne orman bıraktı ne de insanların yaşayabileceği bir yaşam alanı. Sonuçta denetimsizce araziye dökülerek adeta atık dağları oluşturan pasalar heyelana neden oldu ve zeminde her gün 16 santimlik kayma meydana geldiği tespit edildi.

Konuyu gündeme getiren haberimizin ardından önceki gün Sütçüler Kaymakamı Yeşilyurt köyünde açıklamalarda bulundu.

Kaymakam Göktuğ Kaan Ayaz, köylülere evlerini boşaltmaları gerektiğini belirterek 28 evin heyelan yüzünden tahliye edileceğini söyledi.

Ancak en acısı da mermer ocağının neden olduğu açıkça ortada olan, doğal olmayan bir felaketin bedelinin yüzlerce yıldır orada yaşayan halka ödetilmeye çalışılmasıydı. Kaymakam, köylülere bir süre ilçedeki öğrenci yurtlarında misafir edileceklerini, 10-15 gün içinde de konteynırlara yerleştirileceklerini söyledi.

2021 Türkiye'sinde en temel insan hakkı olan barınma ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ellerinden alınan kadın erkek, genç-yaşlı 100'den fazla insan kış ortasında vahşi madenciliğe kurban ediliyor. Şu ana kadar bu yıkımın sorumlusu olan mermer ocağı firmalarından ve denetim görevini yerine getirmeyen görevlilere yıllardır soruşturma izni vermeyen Isparta Valiliği'nden tek bir açıklama gelmedi.

Yeşilyurt köyünde yaşanan olay, Türkiye'nin bir özetidir. Bütün kamunun ortak varlığı olan ormanları, suları ve yaşam alanlarını yağmaya açan ve bunu da hiç bir bilimsel, hukuksal kurala riayet etmeden, fütursuzca yapan siyasal iktidarın ülkeyi nasıl yönettiğinin işaretidir.

Isparta Valiliği'nin yıllardır sürdürdüğü bu tavrı ivedilikle araştırılmalı ve sorumlular hakkında gereği yerine getirilmelidir. Aksi halde Yeşilyurt'ta olanlarla sınırlı kalmayacaktır.

(Yusuf Yavuz)