YUSUF YAVUZ: MİLYONLAR HARCAMADAN DA PEYZAJ ALANLAR YARATABİLİRİZ
Dünyanın en zengin biyoçeşitliliğine sahip coğrafyalarından birine sahip olan Türkiye son 20 yılda hızla doğal alanlarını yitirmeye başladı. Kırsal nüfusun kentlere ve metropollere yığılmasıyla birlikte insanların doğal alan ihtiyaçları belediyeler eliyle düzenlenen yapay peyzajlarla karşılanır oldu. Temalı konut projeleri, AVM’ler ve 5 yıldızlı oteller de bu yapaylığın adeta çılgınlık boyutuna ulaştığı mekanlar oldu…
AFRİKA’DAN BİTKİ, AVRUPA’DAN AĞAÇ, ÇİN’DEN PLASTİK PALMİYE!
Afrika ve Uzakdoğu’dan getirilen egzotik bitkilere, Avrupa’dan getirilen çiçek ve ağaçlar eklendi. Çin’den plastik palmiye ithaline kadar varan bu peyzaj çılgınlığı, resmi kurumlardan belediyelere, konuttan iş yerine her yıl büyük bir ekonomik kayba yol açıyor… Örneğin bu mevsimde metropolden kasaba belediyesine hemen her kentin caddelerini, refüjlerini süsleyen rengarenk lalelerin her birinin soğanının 50 kuruş ile 1 lira arasında değişen fiyatlara satıldığı düşünülürse peyzaj giderlerinin boyutu korkunç rakamlara ulaşıyor.
İNSAN BİTKİYE, BİTKİ İNSANA YABANCILAŞTI
Görüştüğümüz çoğu belediye yetkilisi ya da yönetici,”halk bunu istiyor” görüşünü savunuyor. Ancak sokaklarda, caddelerde, konutlarda, AVM’lerde otellerde; kısacası insan yaşamını çevreleyen hemen her alanda adını bile bilmediği, kültürel köklerinde olmayan bir peyzajla kuşatılan bireyler giderek kendi yaşamına da yabancılaşıyor. Oysa ‘etnobotanik’ olarak adlandırılan ve binlerce yılda biriktirilen ‘bitki-insan’ ilişkisi oldukça önemli bir konu.
ÇUVALLA PARA HARCAMADAN DOĞAL PEYZAJ MÜMKÜN MÜ?
Peki dünyada üç ayrı iklim tipinin yaşandığı tek ülke olan Türkiye’de çuvalla para ödemeden ve binlerce yıllık ‘bitki-insan’ ilişkisini yitirmeden yaşam alanlarımızı doğal peyzaj bitkileriyle kaplamak mümkün mü? Bu sorunun yanıtını bulmak için Antalya’da yaşayan ve uzun süredir öğrenciler ve yetişkinlere yönelik doğa eğitimleri veren Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce ile Toroslar’dan yola çıkarak Türkiye’nin bitki ve hayvan zenginliğinden yeterince yararlanıp yararlanamadığımızı konuştuk.
BİYOMÜHENDİS ÇAĞLAR İNCE: ‘İSVİÇRE TEK BİTKİYLE MARKA YARATTI, BİZDE 3 BİN ENDEMİK BİTKİ VAR’