Mevcut siyasi iktidar gelmezden önce, limanlarımız, devlet eliyle işletilirdi. Limanlar ülkemizin namus kapılarıydı. Özelleştirildikten sonra, devlet limanlarda azaldı.

Devlet ekonomik kurum kuruluşlardan ayrıldıkça, devlet küçüldü, devletin kurumlarına sahip olan servet sınıfı hem daha denetimsiz hem de daha keyfi çalışma olanağına kavuştu. Limanlar, bir iki, kolluk gücüne indirgendi.

Mafya, özelleştirmelere paralel olarak oluşmaya başladı. Devlet ekonomiden ayrıldıkça, bir yanda imtiyazlı sınıflar oluşurken, öte yanda mafya da büyümeye ve etkin olmaya başladı.

Limanlar, insan kaçakçılığına, eroin, kokain ve enerji kaçakçılığının gerçekleştirildiği esas kapılardır. Eskisinden daha çok denetlenmesi gerekiyordu.

Siyaset mafya ve sermaye ilişkileriyle, denetimler kaldırılmış oldu.

Her türlü para ve ihaleler denetim dışına çıkınca, limanların yani kapıların da daha az denetlenmesine sebebiyet verdi.

Büyük tonajlı kaçakçılık geçişleri, limanlardan girer çıkar. Bir şeyin girip çıktığı yerlerde de mafya mutlaka peyda olur.

Ülkemizin mafya teorisyenleri tarikat, siyaset mafya üçgeninden söz ediyorlar. Ancak mafya hiçbir dönemde, bu ölçüde büyümemişti. Çünkü servet sınıfı hiçbir zaman bu günkü kadar büyümemişti.

Limanları elinizden çıkarmışsanız, devleti elinizden çıkarmışınız demektir. Oralardaki denetimi ve düzeni, devlet ve servet sınıfı arasında oluşturulan, kurallara göre denetlenir olur.

Mafya, devlet, siyaset ilişkisi bir günde inşa edilmiş değildir.

Mafyalaşma felsefesi, servet sınıfının devlet ile ilişkisinden oluşan bir düşüncenin ürünüdür.

Devleti küçültme ve devleti servetin devleti yapma düşüncesi, mafya ile var olacağını bilen bir düşüncedir.

Mafya iki yoldan hızlı yükseldi. Birincisi yukarıda izah etmeye çalıştığım para ve özelleştirme ilişkilerinden. İkincisi ise, ideolojik tıkanıklıktan oluştu.

Denetim yapmak isteyen herkesin azına bir tıkaç konuldu. Tıkacın adı ırkçılıktı. Bir eleştiri getirecek olsanız, hemen sizi ya FETO ya da PKK yanlısı olmakla suçlayarak, demokratik eleştiri olanaklarını hem muhalefet partilerinden hem de ortalama insanın elinden, alınmış oldu.

Denetimsizlik, mafya için arayıp ta bulunmaz bir boşluktur.

Özelleştirmeler ve ırkçı milliyetçilikler yükseldikçe, mafya da yükseldi. Ve paralel bir yapılanmaya ulaştı.

Stratejik kurumlar ve limanlar mutlaka devlet eliyle işletilmelidir. Devlet kendi gücünü kendinden güçsüz kimselere teslim ederse, o güç gelir bir gün senin devletini hepten yok eder.

24 Mayıs 2021, bulentesinoglu@gmail.com.